XI. Hasan Ünal Nalbantoğlu Sempozyumu “Yeni Dünyanın Çatışma Halleri” temasıyla Üniversitemizde düzenlendi
Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Ali Ergur ve İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Ertan Kardeş’in düzenlediği XI. Hasan Ünal Nalbantoğlu Sempozyumu, 18-19 Nisan 2024 tarihlerinde Üniversitemizde gerçekleştirildi. “Yeni Dünyanın Çatışma Halleri” temasının işlendiği sempozyuma, Türkiye’nin on ayrı üniversitesinden yirmi araştırmacı katıldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin efsanevî hocalarından, Türkiye’nin iz bırakan toplumbilimcilerinden Prof. Dr. Hasan Ünal Nalbantoğlu (1947-2011) anısına 2012 yılından beri düzenli olarak ODTÜ kampüsünde düzenlenen sempozyum, bu yıl ilk kez Ankara ve ODTÜ dışına çıktı ve sempozyuma bu kez Galatasaray Üniversitesi ev sahipliği yaptı.
Burak Samih Gülboy’un günümüzde stratejik düşüncenin toplumsal bağlamlarını ele aldığı açılış konuşmasının ardından, Çağatay Topal’ın oturum başkanlığında gerçekleşen “toplumsalın siyasallaşması” konulu ilk oturumda Barış Mücen, duyarlılığın toplumsal oluşumunu ele aldı. Ardından, Erdoğan Yıldırım’ın siyasal dönüşümü tartıştığı konuşmasıyla ilk oturum sona erdi.
Ali Ergur’un oturum başkanlığını yürüttüğü ikinci oturum, Buse Akkaya’nın Marksist düşünce perspektifinden irdelediği “yeni teknolojiler, eski tortular” başlıklı konuşmasıyla başladı. Ardından, Cansu Saral, devlet ve sivil toplum ilişkisinin kökenleri üzerinden teknolojik özgürleşme ve demokrasiyi ele aldı. Daha sonra, Uğur Zeynep Güven, dijital dönüşümün yarattığı yeni toplumsallıkların şekillendirdiği meta-beğeniler üzerinden bilginin performatifliğini sorguladı. İkinci oturum, Erinç Aslanboğa’nın Simondon’cu perspektiften insan-teknik ilişkilerini ve dijital teknolojileri irdelediği sunumuyla sona erdi.
Günün son oturumunda, Bora Erdağı ve Bartu Şanlı, Nalbantoglu’nun “Âlem Kitsch Olmuş Biz n’apalım?” isimli makalesi üzerinden Adorno okumasını yaptılar.
Sempozyumun ikinci gününde, oturum başkanlığını Ertan Kardeş’in yürüttüğü “yeni savaşların mantığı” konulu üçüncü oturum, Ertan Kardeş’in yönsüzleşmiş savaşlar tezine güncel bir yaklaşım getirerek uzayın istilası ve kabile savaşlarını ele aldığı konuşmasıyla başladı. Sibel Bekiroğlu’nun ölüm, yıkım ve savaşı kent üzerinden okuduğu konuşmasının ardından, Arda Telli, Locke’un Leviathan ve Behemoth kavramları üzerinden egemenliğin görünümlerini ele aldı. Üçüncü oturum, Dağhan Yet’in, savaşın değişen doğası kapsamında, savaşta asimetriyi ele aldığı konuşmasıyla sona erdi.
Savaş ve temsilleri konulu dördüncü oturum, Güçlü Ateşoğlu’nun oturum başkanlığında gerçekleştirildi. İbrahim Günaydın’ın Filistinli Şair Mahmud Derviş üzerinden savaşın poetik dildeki temsiliyetini ele aldığı konuşmasının ardından Selenay Tümer, insan realitesinin savaş durumu ve barış olanağı kapsamındaki olgusunu Aristoteles felsefesi çerçevesinde sundu. Oturum, Bahtiyar Uygun’un savaş ve mücadeleyi Axel Honneth’in anlayışı çerçevesinde ele aldığı konuşmasıyla sonlandı.
Sempozyum, Ali Ergur ve Ertan Kardeş’in yönetiminde konuşmacı ve dinleyicilerin katkılarıyla sürdürülen değerlendirme oturumuyla sona erdi.